10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günüymüş... Gazetecilik kaldımı ki günü olacak. Neyse biz gene yazmaya devam edelim. 1961 yılında yürürlüğe giren ve gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 10 Ocak gününü...
Her yıl Çalışan Gazetecilerin Bayramı olarak kutluyoruz… 212 sayılı basın yasası ile gazetecilerin yıpranma sosyal haklar getirilmiştir. Türkiye’nin gazetecileri, köşe yazarları, habercileri ve medya çalışanlarına yönelik gazete, televizyon, haber adına gündeme ilişkin ne varsa Gazeteciler Bayramınız kutlu ola… Gelinen noktaya baktığımda adam vatanını satıyor gazeteci diye anılıyor, lanse ediliyor. Bu gidişle ne gün kalacak ne de bayram.
Kayseri’de 15 gazete vardı 3 gazeteye düştü. Hepsi de zor durumda. Geçenlerde Ankara Gazeteciler Cemiyetinin toplantısına katıldık. 81 ilden gelen cemiyet başkanları vardı. Hiç birinin keyfi yerinde değil. Bu güne kadar Türkiye genelinde 250'nin üzerinde yerel gazete kapanmış. Nerede kaldı basın özgürlüğü? Kendi elimizle basın özgürlüğünü ayaklar altına aldık. Adam 50 tane gazete satamıyor aldığı ilan parası dudak uçuklatıyor. Bu mu basın özgürlüğü ve bayramı? Çalışanlar ser sefil.
Ülkenin Cumhurbaşkanına saldırmak, küfür etmek mi basın özgürlüğü? Var mı dünyada böyle Türkiye gibi gazetecilik? Devlete küfretmek, vatanının sırlarını deşifre etmek önüne gelene hakaret mi gazetecilik? Nedir bu ya.. Dış ülkelerin ajanları gelmiş Türkiye'de gazetecilik yapıyor, Türkiye'ye saldırıyor, hakaretler ediyor. Sonra da basın özgürlüğü nerede diyorlar? Türkiye yol geçen hanımı?
Gelelim Kayseri’ye… Kamu kurumlarından, ajanslardan al haberi yapıştır. Hoppala... Bunu medyanın ileri gitmesi, medya ileri değil geriye değil dibe gidiyor, bitiyor. Milli basın yok oluyor. Ajanslardan alıp yapıştırılan haberler gazetelerin hali harap. Radyo-televizyonlar daha harap.
Kayseri’de alın gazeteleri bakın hepsi bir kalemden çıkmış gibi. Ülkesi için canını ortaya koyan gazeteciler ise ayakta durmanın mücadelesinde. 10 Ocak nedeniyle diyorum ki; milli basın çalışanlarına artık sahip çıkılmalı. Ülkemizin milli basına ihtiyacı var…
İnternet gazetelerine de düzenleme getirilerek. Artık İnternet Gazetelerine de ilanlar verilmeli. Ben bu konuda Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünü göreve davet ediyorum. Artık o yasa çıkmalı. Milli Basın Görevini İnternet Gazeteleri üstlendi. Devlet bunu hayata geçirmeli. İnternet Gazetelerine ilan verilmeli. 15 Temmuz'da halkı meydanlara indiren internet gazeteleri ve medyası idi. Ben burada İGF kurucusu ve Başkanı Mesut Demir ve arkadaşlarına teşekkür ederim. İnternet yasasının çıkması için çok gayret ediyorlar.
Daha sona Türkiye’nin en büyük İnternet Gazeteciler Fedarasyonuna İGF ile yayınlanan haberlerimiz, köşe yazılarımız Türkiye genelinde 2500 haber sitesinde yayınlanmaktadır. Burada çeşitli etkinlikler, basının sorunları tartışılacak.
Türkiye’de gazetecilik geriye gidiyor. Bu meslek öyle kolay bir meslek değil, sorumluluğu ağır. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında verilen sınav dedim ya gazetecinin sorumluluğu. Vatanına milletine karşı. Var. Sınav verildi. Kimin hangi noktada olduğunu millet gördü. Gazetecilik öyle kolay mı? Meslekte saygınlık, meslekte dürüstlük, meslekte ilkelilik. Ulu çınar gibidir, kökü sağlam yerdedir, başı göklerdedir.