O gece Kayseri’de yaşayan olarak depremi hissetmeyen var mıdır acaba? Sarıoğlan ilçemizdeki 4.9 şiddetindeki depremle birlikte 30-40 saniyeyi bulan sarsıntının, sanki saatlerce sürmüşçesine yaşattığı korku ve endişeyi ancak yaşayanlar bilir. Kaldı ki Sarıoğlandaki deprem Kayseri merkez ve yakın illerde de hissedildi. Bizdeki sarsıntı 4,9'u geçmez sanırım. Elbette sadece Kayseri'de olmadı, 5'e yakın ilerde hissedildi yaşadı korkuyu insanlar.
Benim gördüğüm hatta bilebildiğim kadarıyla Kayseri depremi hatta afet durumlarına en hazırlıksız kent. Ben daha önceki yazılarımda söylediğim gibi Kayseri’deki Jeoloji Mühendisleri Odası olsun, Mimar Odası olsun Deprem Master planı yapıldımı? Ben duymadım. Bu odaların tez elden görüşleri alınmalı ve yol haritası çizilmelidir.
Deprem kapımıza dayandı. Eskiden Kayseri için deprem kuşağının dışındayız bize bir şey olmaz denirdi. Şimdi bu sarsıntıyla umarın herkes aklını başına alır ve ciddi manada Deprem Master planının hayata geçirilmesi için kolları sıvar. Ben hayatımda ilk defa bu depremde dağların bile sallandığını gördüm. Benim evim Erenköy mahalesinde dağın tepesinde. Bugün Kayseri’miz ilk bayan avukatı, ilk bayan milletvekilimiz sevgili ablam Av. Sevgi Esen’le kısa bir sohbet yaptık. "Kayseri şehir planının uygulanmasına imza atan beş kişiden biri benim” dedi. Ama şehirde artık kayıp oluyoruz, bu ne kadar yüksek bina var, bu binalar komşuluk ilişkilerini de yok ediyor, doğada ağaç bırakmadık her yer bina oldu, doğanın dengesiyle oynuyoruz gerçekten de bu konuda geçtiğimiz günlerde Ankara Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki yaptığımız sohbette.
"Altındağ’da yüksek binaların yapılmasına her zaman karşı çıktım, hatta bir gün imar müdürüm (Başkanım havada yer çok yapsın) dedi, o müdürümü görevden almıştım) dedi. Biz insanlarımızın geleceğini düşünmek zorundayız diye anlatmıştı. Maşallah bizim ilçe belediyelerimiz parsel açacağız diye dağların altını oyuyorlar. Ağaçları yok ettik, doğanın dengesini bozduk. Benim çocukluğum şimdiki adı Erenköy Mahallesi olan, Çay Bağları, Billur Bağları, Karadere Bağları'nda geçti. Şimdi buralara dünyanın villası yapıldı. Buralar dere yatağıdır. Çocukluğumda sel basardı buraları ama kimseye anlatamıyoruz. Halen ruhsatlar verilip villalar yapılmaya devam ediyor.
Tez elden Kayseri Valiliği, bu deprem master planında neler öngörülüyor ise bunu yerine getirmek ve kararlı olmak zorundadır. Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Memduh Büyükkılıç da bu işe yoğunlaşmalıdır. Kayseri’de deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirler masaya yatırılmalıdır. Dere yataklarına inşa edilen yapılar, imar barışı ile göz yumulan binalar, deprem toplanma ve sığınma alanları, ekipmanların profesyonel anlayışla eğitilmesi, kurtarma araçları, deprem öncesi kadar deprem sırasında ve sonrasında neler yapılabileceği konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Acaba Çevre Müdürlüğü buraları geziyor mu? Ne var ne yok diye… Kayseri bu kadar mı sahipsiz?
Ey taşına ve toprağına kurban olduğum Türkiyem… Kayseri'de doğa yok ediliyor. Neden bu kadar sahipsiz bir kent olduk? Neden bu kenttin yöneticileri bu kadar sessiz? Neden her şey siyasete kurban ediliyor?
Ben burada Melikgazi Belediye Başkan Yardımcılığına getirilen Sayın Turhan Akdağ’a teşekkür etmek isterim. Çünkü Manisa'da çok güzel projelere imza attığını Manisalı gazeteci dostlarım anlattılar. İnşallah Melikgazi ilçemizde de böyle güzel projelere imza atacağını umuyorum...