Ülkemizde ‘Güler misin, ağlar mısın?’ türünden trajikomik bir hal yaşanıyor. Marketlerde, kasaplarda, tezgâhlarda pahalılık el yakarken, konut satışları ve kiralardan da vatandaş dertli. Anlaşamayan birçok ev sahibi-kiracı mahkemenin yolunu tutuyor.
Adliyelerde yoğunluk yaşanırken geçtiğimiz sene getirilen kiralarda yüzde 25 artış sınırı ne kadar uygulandı sorusu cevap bekliyor. Aslında cevabı objektif bakmasını bilenler açısından biliniyor. Kesinlikle uygulanmadı. İğneden ipliğe gelen zamlar geçimini kiradan karşılayan ev sahiplerini de haklı duruma getiriyor. Yüksek enflasyon nedeniyle Ocak’ta 8 bin 506 liraya yükseltilen asgari ücretin 5 ay sonra alım gücünün nerelere gerilediğini bir düşünün. Bu paraya ne alabiliyorsunuz? Hal böyleyken, ‘Ev sahibi de, kiracı da haklı’ deyip yan çizmeye devam. Bir de ev sahiplerini ‘vicdansızlıkla’ suçlayıp hedef göster gitsin.
Peki, hükümet ne yapıyor? Her zamanki yaptığını… Meydanlarda darağacı kurup bir de sorumlu bulup ahkâm kesmek. 1 Temmuz 2022’de bir yıllığına yüzde 25 kira artış yapılabileceğine dair yasa çıkarıldı. Yüzde 90 uyulmadı. Şimdi de denetlenmeyen/denetlenemeyen yüzde 25 sınırı süresinin uygulamasının uzatılması gündemde. 'Faydasını gördük mü ki uzatıyorsun' diye sorarlar adama. Saçmalamayın, ekonomiyi düzeltin.
