MİLLET BAHÇESİ BE-TON-LAŞ-MA-SIN !
Yeşil alanlar toplumun yaşam kalitesini arttıran, sosyalleşmeyi sağlayan önemli mekânlardır. Sosyalleşmeyi bedenen ve ruhen sağlıkla buluşturdukları için de önemleri çok daha fazladır. Yetkililere sorarsanız Kayseri’ye milyonlarca metrekare yeşil alan kazandırdıklarını söylerler.
Oysa… 35 yıldır Kayseri’ye bir tek “ana aktif yeşil alan” ya-pıl-ma-dı. En son yapılan ana aktif yeşil alan Mimar Sinan Parkı’dır.(1987) Hiç kusura bakmayın; Mahalle aralarındaki cep parklara ve refüjlere ekilen çayırlar, dikilen ağaçlar asla yeşil alan değildir. Aktif yeşil alan “dikilen nitelikli ağaç sayısı” ile orantılıdır. Elbette mahallelerdeki cep parklara ihtiyaç vardır.
Ancak… Buralar yeşil alan değil, birer eğlence ve dinlence mekânlarıdır. Yeşil alan tanımı çok daha farklıdır… Basit bir yöntemle, Google’dan şehire kuşbakışı bakınca ana aktif yeşil alanlar kolayca kendini gösterir. Bu şekilde bakılınca da Kayseri’de ne yazık ki beş (5) tane ana aktif yeşil alanın varlığı görülür. Kayseri’nin akciğerleri de sadece ve sadece bu alanlardır. Ve Kayseri yalnızca buralardan nefes alıyor.
Bir başka ifade ile; Kayseri aslında artık nefes alamıyor! Bu büyük yeşil alanların hepsi de yıllarca önce yapılmış ve yapanların arkalarından dua edilen mekânlardır. Dahası, buralar o dönemin nüfusuna göre oldukça da geniş yeşil alanlardı.
Kendimizi kandırmayalım..! Kayseri betonlaşmakta! Bu nedenle; lütfen eski Hava İkmâl Bakım Merkezi sahasına yapılacak “Millet Bahçesi”ne ağaçtan başka hiçbir şey dikilmesin;
•Ne konferans salonu,
•Ne kütüphâne,
•Ne tiyatro salonu,
•Ne yeme-içme mekânları,
•Ne gölet,
•Ne pistler,
•Ne tema parklar,
•Ne de yapılacak başkaca
betonarme yapılar !!!
•Sadece ve sadece AĞAÇ !
•Yalnızca Ağaç !
•Binlerce Ağaç…
•Sadece Ağaçtan banklar…
•Sadece Ağaçtan ihtiyaç
mekânları…
•Bisiklet ve yürüyüş yolları, piknik alanları.
Lütfen; Yol yakın iken bu yanlıştan dönülsün. Hele hele park/bahçe olacak bir yere öncelikli olarak kepuze gibi beton blokların dikilmesi insanı ister istemez daha da karamsarlığa sürükleyip, hassaslaştırıyor.
Kültürel olarak yapılmasın dediğim sosyal mekânlara Kayseri’de en son karşı çıkacak kişilerden biri elbette ki benim. Bu sosyal tesislere de asla karşı değilim. Çok da ihtiyaç var. Demek istediğim sadece bu yapılar “buraya yapılmasın!” O muhteşem devasa alan kısmen dahi bile betonlaşmasın, ormanlaşsın!
Yapılacak o tesislerin bir tanesinin yapım maliyetine; bırakın birçok şehri, birçok ülkenin dahi sahip olamayacağı böylesine tepsi gibi dümdüz devasa alanın tamamı kolayca ağaçlanır. İçine yapılacak göletin sürekli dolması için gerekli tonlarca suyun temini, yeraltı su kaynaklarını da elbette olumsuz etkileyecektir. Oysa nitelikli yoğun ağaç; yağmur çekerek yeraltını sularını da besleyecektir. Lütfen ağaç dikilsin!
Sadece ağaç.
Tıpkı Beştepeler gibi…
Tıpkı İnönü Parkı gibi…
Kayseri nefes alsın.
Kayserili nefes alsın.
Bir atışlık barutumuz kalmış onu da modernleşme uğruna heba etmeyelim! Hava İkmâl Bakım Merkezi arazisini de Kayseri meydanına çevirmeyelim. Böylesine geniş bir bölgenin yapılanmasında elbette Kayserililerin de birkaç söz hakkı olmalıydı.
Kalın sağlıcakla.